بَاب
فِي طُهُورِ
الْأَرْضِ
إِذَا
يَبِسَتْ
137. Yeryüzünün
(Toprağın) Kurumakla Temizlenmesi Hakkında
حَدَّثَنَا
أَحْمَدُ
بْنُ صَالِحٍ
حَدَّثَنَا
عَبْدُ
اللَّهِ بْنُ
وَهْبٍ
أَخْبَرَنِي
يُونُسُ عَنْ
ابْنِ
شِهَابٍ
حَدَّثَنِي
حَمْزَةُ
بْنُ عَبْدِ
اللَّهِ بْنِ
عُمَرَ قَالَ
قَالَ ابْنُ
عُمَرَ
كُنْتُ
أَبِيتُ فِي
الْمَسْجِدِ
فِي عَهْدِ
رَسُولِ
اللَّهِ
صَلَّى اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
وَكُنْتُ
فَتًى شَابًّا
عَزَبًا
وَكَانَتْ
الْكِلَابُ
تَبُولُ
وَتُقْبِلُ وَتُدْبِرُ
فِي
الْمَسْجِدِ
فَلَمْ يَكُونُوا
يَرُشُّونَ
شَيْئًا مِنْ
ذَلِكَ
Abdullah bin Ömer
(r.a.)'dan, şöyle demiştir: "Ben Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
zamanında bekar bir genç idim ve Mescidde gecelerdim. Köpekler mescide
girerler, çıkarlar, bevlederler, (sahabiler de) bundan dolayı hiç bir şey (su)
dökmezlerdi."
Diğer tahric: Buhari,
ta'bir; fedailu ashabın-Nebi; Müslim, fedailu's-sahâbe
AÇIKLAMA: Abdullah İbn Ömer'in Mescitte gecelemesi orada
uyumasına delalet etmez. Çünkü "geceledi" fiili "geceleyin
uyudu" manasına pek nadir kullanılır. Ferra demiştirki, "gecenin
tamamını taatle veya masiyetle uyanık geçirdi manasında "geceledi"
denilir. Ancak İbn Ömer'in geceyi Mescitte uyuyarak geçirdiğini anlamaya da bir
mani yoktur. Nitekim bazı sarihler fiiline "geceleyin uyudu" manasını
vermişlerdir. Mescitte uyumayı men eden açık bir nass olmadığına göre orada
geceleyin uyumaya da bir mani yoktur. Fakat yine de bu konu ihtilaflıdır. ibn
Abbas ibadet maksadı olmasa, İbn Mesud ise her halü karda mescitte gecelemeyi
mekruh görürler. imam Malik, kalacak evi olmayanın mescitte kalmasını mubah
sayarken evi olanın kalmasını mekruh sayar. İmam Nevevi'nin bildirdiğine göre,
İmam Şafii mutlak olarak, İmam Ahmed de misafirin kalmasını caiz görmüşlerdir.
Hanefilerin görüşü de bu merkezdedir.
Yeryüzündeki
necasetin, kurumak suretiyle temizleneceğini söyleyen Hanefiler, bu Hadisi
delil kabul ederler.
İbn
Hümam bu hadis ile ilgili olarak özetle şöyle der: "Eğer necasetin
kuruyarak temizlendiği kabul edilmezse sahabilerin bile bile orayı pis bırakmış
olmalarına hamletmek gerekir ki, bu mümkün değildir. Çünkü mescid-i Nebevi dar
ve müslümanlar hemen hemen tamamen namazı mescidde kıldıkları için, köpeklerin
bevlettiği yerlerde namaz kılmamış olabilirler denemez. Ayrıca köpeklerin
mescidin bir köşesine değil, bir çok yerine bevletmeleri kuvvetle muhtemeldir.
Bedevi'nin bevli üzerine Resulullah'ın su dökülmesini emretmesi, bunun ancak su
ile temizleneceği manasına gelmez. Zira o hadise gündüz olmuştur. Gündüz Mescitte
peşi peşine devamlı namaz kılınacağı için Efendimiz pislenen mahallin hemen
temizlenmesini istemiş, kuruyuncaya kadar beklemeden üzerine bolca su
dökmelerini emretmiştir. Abdullah ibn Ömer'in haberinde köpeklerin Mescide
bevletmeleri geceleyin olduğu ve geceleri de kısa aralıklarla cemaat halinde
namaz kılınmadığı için su dökme ihtiyacı hissedilmemiş, temizlik konusunda
kurumaya itibar edilmiştir."
Necaset
bulaşan yer yüzünün kurumakla temizlenemeyeceğini mutlaka su dökülmesi
gerektiğini söyleyenler ise, bu hadise daha değişik bir açıdan bakarlar. Kimi
"köpeklerin mescide girip çıkmaları oraya bevletmiş olmalarını
gerektirmez. Mescide girip çıkarlar, fakat dışarıya bevletmiş olabilir."
Bazıları da, "köpek idrarlarının üzerine su dökülmeyişi ya yerleri bilinemediği
veya temizlenmesine lüzum kalmayacak kadar az olduğu içindir" demişlerdir.
Şüphesiz
her iki görüşün sahipleri makul fikirler ileri sürerek hadis-i şerifin manasını
te'vil etmişler ve görüşlerini mesnetsiz bırakmamışlardır. Ne varki, kurumakla
yer yüzünün temizlenmeyeceğini söyleyenlerin te'villerinde bir zorlama olduğu
hissedilmektedir.
Temizlendiğini
söyleyenlere göre ise, bu sadece üzerinde namaz kılmak içindir. Oradan teyemmüm
etmek için yine de temiz sayılmamaktadır. Hanefilerin görüşü budur.
Daha
önce de bildirdiğimiz gibi, o günkü mescidleri bugünkülerle mukayese etmemek
gerekir. Peygamber (s.a.v.) zamanında kapılar açık pencereler açık, yerlerde
örtü yoktu. Dışarıdan farkı, duvarlarla çevrili olması idi. Bu durumda kedi ve
köpeklerin geceleyin bu gibi yerlere girmesi gayet normaldir.
Bununla
beraber, hadisten mescidlerde kedi ve köpek beslenir hükmü çıkarılamaz.
Güvercinler müstesna, bütün hayvanların mescidde beslenme, büyütülmeleri ve
oralara sokulmaları yasaktır.